İzmir’de faaliyet gösteren Algı Hukuk ve Avukatlık Bürosu askerlik nedeniyle kıdem tazminatı alma hakkı konusunda avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
İş hukukuna ilişkin düzenlemeler asıl olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nda bulunmaktadır. Dolayısıyla bir hukuki uyuşmazlığın olması durumunda ilk olarak bu kanuna bakılması gerekmektedir.
Bunun dışında; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu‘nda, 854 sayılı Deniz İş Kanunu‘nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu‘nda, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gibi kanunlarda iş hukukuna ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.
Kural olarak kendi isteği işe işinden ayrılan işçiye kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olmazken, kanunda sayılan istisnaların varlığı halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanabilmektedir. İşte bu hallerden biri de işçinin askerlik nedeniyle iş akdine son vermesi halidir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/3 hükmü bu durumu düzenlemektedir. Buna göre işçi, iş sözleşmesini askerlik nedenine dayandırarak feshederse ve kıdem tazminatı için aranan diğer şartlar (en az bir yıl o işyerinde çalışmak gibi) gerçekleşmişse kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Bu durum işçi için haklı bir neden teşkil etmektedir.
İşçi, askerlik nedeniyle iş akdini feshederken, ilgili Askerlik Şubesi’nden alacağı sevk belgesini de işverenine vermelidir. Bu durum, haklı nedenle feshin delili niteliğinde olduğundan önemlidir. Fesih, işçi tarafından yazılı bir şekilde gerçekleştirilmelidir. İstifa yazısının ekine sevk yazısı iliştirilmelidir.
Şekil olarak ise noterden gönderilecek bir bildirim ya da iadeli taahhütlü posta yolları tercih edilebilir ya da işyerinin ilgili birimine elden teslim edilebilir. Ancak son halde ispat şartının sağlanması bakımından feshin elden belge verilmesi suretiyle gerçekleştirildiğine dair bir “alındı” yazısının edinilmesi önemlidir. Zira olası bir uyuşmazlıkta ispat yükü davacı işçiye ait olacaktır ve yukarıda belirtilenler, ispat için yeterli olacaktır.
Fesih bildirimi için kanunda herhangi bir süre öngörülmemiştir ancak Yargıtay kararlarında kabul edilen süre makul süredir. Yani her iki tarafı da zora sokmayacak ölçüde uygun bir zaman öncesinde bildirim yapılmalıdır. Dolayısıyla herhangi bir kısıtlama olmasa da işverenin boşalan kadroya yeni bir işçi alacağı ve zora düşmemesi düşünülerek gerçekleştirilecek 3-4 ay öncesinden bildirim etik olacaktır.
İşçi askerlikten sonraki süreçte işsiz ise işsizlik sigortasına başvurabilir. Son olarak bedelli askerlik, teknik anlamda bir askerlik olsa da gerçek anlamda askerlik olmadığından bedelli askerlik nedeniyle işyerinden ayrılan işçilere kıdem tazminatının ödenmeyeceği de bilinmektedir.
İzmir’de faaliyet gösteren Algı Hukuk ve Avukatlık Bürosu İzmir iş hukuku avukatı kadrosu iş hukuku ile ilgili her türlü konuda işçi ve işveren arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesi için avukatlık ve danışmanlık yapmaktadır.
(0533) 302 46 24
0538 513 88 35
Mansuroğlu Mh. Ankara Cd. No:71 Gümüş Plaza K:3 D:11 Bayraklı/İzmir