Kiracı tahliye sebepleri; ödenmeyen kira bedeli, tahliye taahhüdü, kiralayanın konut ve işyeri ihtiyacı, sebebiyle, taşınmazın yeniden inşası, kira akdinin 10 seneyi doldurması ve haklı sebeple 2 ihtar yapılmasıdır.
Algı Hukuk Bürosu kira hukuku avukatı kadrosu kira bedellerini artırmak için kira tespit davası, kiranın ödenmemesi nedeniyle tahliye davası, ihtiyaç nedeniyle kiracının tahliyesi veya iş yerinin yeniden inşası nedeniyle açılacak kira hukuku davalarında avukatlık yapmaktadır.
Ayrıca iş yeri ve konut kira sözleşmesi hazırlanması, tahliye taahhüdü hazırlanması ve ihtiyaç sebebiyle tahliye, kiraya verenin kiralanan konut veya iş yerini tahliye ettirmesi hallerinde meydana çıkan uyuşmazlıklarda danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
İzmir kira hukuku avukatı ekibimiz kira hukuku ve kira davaları konusunda 2008’den bugüne edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerine en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler.
Bahsedilen dava türlerinde neredeyse her biri için farklı dava açma süreleri belirtilmiştir. Belirtilen dava açma süresinden önce veya sonra dava açtığınızda dava ret olacaktır. Bu durumda davada haklı olmanız bir anlam ifade etmez zira esas incelemesine geçmeden usulden ret olacaktır.
Bundan sonra yeniden dava açmak için bir sonraki dava açma süresini beklemek durumunda kalabilirsiniz ki bazı durumlarda bu 6 ay veya 1 yıl sonrayı bulabilmektedir. Bu bakımdan kiracı tahliyesi konusunda uzman bir avukat veya hukuk bürosu ile çalışmanız mantıklı olacaktır.
Kiracıyı çıkarma süresi hangi yolun izleneceğine göre değişkenlik göstermektedir. Ancak belirtmek gerekir ki tahliye işlemlerine başlamadan bu süre hiç başlamamaktadır. Dolayısı ile kiracıyı çıkarmak istiyorsanız bir an önce işlemlere başlamak esasen kiracıyı tahliye etmek için en hızlı yoldur.
Borçlar Kanunun 325. maddesine göre, kira kontratında belirtilen süre dolmadan kiracı evden çıkarsa, ev yeniden kiraya verilene kadar geçen makul süre için ev sahibinin zararından sorumlu olur.
Makul süreden kasıt normal koşullarda evin kiraya verilebilme süresidir. Evin nitelikleri, konumu ve benzeri hususlar makul sürenin belirlenmesinde önemlidir.
Örnek vermek gerekirse, kiracı 1 yıllık kira sözleşmesi imzalayıp, 10 ay sonunda evden çıkarsa, kalan 2 ayın kirasından kanunen olarak sorumlu olması gerekecektir. Ancak evin nitelikleri ve konumu gereği 1 ay içinde kiraya verilebilecek durumdaysa kiracı sadece 1 aylık kira bedelinden sorumlu olur.
Konut ve çatılı işyeri kirası sözleşmeleri belirli veya belirsiz bir süre için yapılabilir. Kanuna göre belirli süreli sözleşmeler için kiracı tarafından 15 gün önceden bildirim yapılmadıkça sözleşme aynı koşullar dahilinde bir yıllığına uzatılmış kabul edilir.
Kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak kira sözleşmesini sona erdiremez. Uygulamada ev sahipleri ilk yılın sonunda “sözleşme süresi bitiyor, artık çıkmalısınız” gibi argümanlar ile kiracıları çıkarmak istemektedir. Bu durum kanuna göre mümkün değildir.
TBK hükümleri genel olarak kiracıyı korumaya yöneliktir. Bu nedenle kiracıyı evden çıkarmak için tahliye sebeplerinden biri doğmamışsa, kiracı 15 gün önceden tahliye edeceğini bildirmedikçe kiracıyı evden veya iş yerinden çıkarmak mümkün olmaz. Kanunun kiracıyı koruyucu yapısı gereği aşağıdaki nedenlerin biri olmalıdır.
Kirayı ödememek en önemli tahliye nedenlerinden biridir. Bir kiranın bile gecikmesi ve ödenmemesi tahliye nedenidir ve ödeme emrine rağmen kiracı ödememeye devam etmesi durumunda kiracı evden çıkarılabilir. Kiranın ödenmemesi durumunda en hızlı ve mantıklı yol kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesidir.
Bu yol ile hem borcun tahsili hem de kiracının tahliyesi aynı anda sağlanabilmektedir. Dolayısı ile iki ayrı işlem yapmaya gerek kalmamaktadır. Usul olarak ise ödenmeyen kiralar için icra vasıtası ile ödeme emri gönderilir. Kiracı 7 gün içerisinde borca itiraz etmez ise 30 gün içerisinde kira borcunu ödemelidir. Ödememesi durumunda hakim tahliyeye karar vermektedir.
Kiracı yazılı bir tahliye taahhütnamesi vermişse bu durumda bu tahliye taahhüdüne dayanarak kiracıyı evden çıkarmak mümkündür. Ancak kiracıdan alınan tahliye taahhüdünün geçerli olması gerekir, bunun için bir takım hususları içermesi gerekmektedir aksi halde taahhüt geçersiz sayılacak ve dava reddedilecektir. Tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için; Yazılı olmalıdır.
Kiracı tarafından bizzat veya temsilcisi tarafından verilmiş olmalıdır. Belirli bir tarihin yazılması gerekmektedir. Tahliye taahhüdünün imza tarihi, kira sözleşmesinin imza tarihinden belirli bir süre sonra olmalıdır.
Burada amaç, kiracının baskı altında taahhüt imzalamasının önlenmesidir. Bu şartlar var ise dava açma veya icraya başvurma süresi dolmadan işleme başlanması gerekmektedir.
Türk Borçlar Kanununda belirtilen süre zarfı içerisinde kira bedelini ödemeyen kiracıya yapılan iki tane haklı ihtar sonucu kiralayanın sözleşmeyi sona erdirme hakkı olur. İhtar noter aracılığıyla, mektupla veya telgrafla yapılabileceği gibi ödeme emriyle de yapılabilir. İhtarlar bir kira yılında farklı aylara ait ödememeleri için olmalıdır.
Örnek vermek gerekirse kiracı kirasını ödememekte veya kirasını sürekli olarak geciktirmektedir. Bu durumda kiralayan kiracıya her bir ay için iki kez haklı nedenle ihtar göndermesi durumunda dava açarak tahliye hakkına sahip olmaktadır.
Kira ödememelerinin veya geciktirmelerinin arka arkaya olmasına gerek yoktur. 1 kira yılı içerisinde Şubat ve Temmuz ayı gibi iki arka arkaya olmayan ay da olabilir. TBK m.352 hükmü uyarınca tahliye davası 1 ay içinde açılmalıdır.
Bu durumda kiralayan kira süresinin bitiminden veya bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarın gönderildiği kira yılının bitiminden itibaren 1 ay içerisinde dava açmalıdır.
Kiracının veya beraber yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde sınırları içinde oturulabilecek konutu varsa ve kiraya veren sözleşmeyi kurarken bunu bilmiyorsa buna dayanarak tahliye talep edebilir.
Dava açma süresi sözleşmenin bitiminden itibaren 1 aydır. Sözleşmeyi kurarken bunu bilip bilmeme her türlü delille ispat edilebilmektedir. Yazılı delil şartı yoktur.
Borçlar Kanununa göre kiracının ölmesi sonucunda ölenin ortakları, ölenle birlikte aynı konutta oturanlar sözleşmeye uydukları sürece kira sözleşmesine taraf olabilirler.
Bu kişilerin kiracının ödemediği borçlardan sorumlu olmadıklarını beyan etmeleri sözleşmeye aykırılık olur ve kira sözleşmesi sonlanır.
İzmir’de faaliyet gösteren Algı Hukuk Bürosu İzmir kira hukuku avukatı kadrosu kira bedellerini artırmak için kira tespit davası, kiranın ödenmemesi nedeniyle tahliye davası, ihtiyaç nedeniyle kiracının tahliyesi, iş yeri ve konut kira sözleşmesi hazırlanması, tahliye taahhüdü hazırlanması ve ihtiyaç sebebiyle tahliye, kiraya verenin kiralanan konut veya iş yerini tahliye ettirmesi veya konutun veya iş yerinin yeniden inşası nedeniyle tahliye hallerinde meydana çıkan uyuşmazlıklarda danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.
(0533) 302 46 24
0538 513 88 35
Mansuroğlu Mh. Ankara Cd. No:71 Gümüş Plaza K:3 D:11 Bayraklı/İzmir