İzmir Avukatlık Bürosu, Algı Hukuk

FAALİYET ALANLARIMIZ

SON YAZILAR

Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 
Blog Makaleler 

Ayıplı Gayrimenkul Davası

İzmir‘de faaliyet gösteren Algı Hukuk ve Avukatlık Bürosu ayıplı gayrimenkul davası ile ilgili olarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Avukatlarımız ayıplı gayrimenkul davası konusunda edindikleri 16 yıllık deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için avukatlık hizmeti vermektedirler.

Ayıplı Gayrimenkul Davası

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır;

Ayıplı mal tanımı 6502 sayılı Kanun’un 8. maddesinde yer almaktadır. Buna göre; ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Anılan madde uyarınca ayrıca;

  • Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan
  • Satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan
  • Muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren

mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Ayıplı Gayrimenkul Davası Avukatı

Görüleceği üzere ayıp birçok husus bakımından söz konusu olabilmektedir. Ayıp; bir gayrimenkul bakımından; imar planında, mimari projede, tesisat projelerinde (ısı, elektrik, su) ortaya çıkabilmektedir. Yetkili makamların onayının bulunmaması, ruhsatın alınmaması gayrimenkulü ayıplı kılar. Yine konutun depreme dayanıklılık raporunun olmaması, malzemelerin orta kaliteden düşük olması, ısı ve ses yalıtımının olmaması, bina içinde veya dış cephesinde çatlak bulunması, taahhütlere uyulmaması da taşınmazı ayıplı kılar. Yukarıdan anlaşılacağı gibi, ayıp maddi ya da hukuki olabilmektedir.

Tapu kütüğüne kayıtlı olmayan bu taşınmazlar için tapu senedi de söz konusu olmamaktadır. Dolayısıyla ciddi hak ve menfaat kayıpları söz konusu olabilmektedir.

Bu bağlamda gayrimenkuldeki ayıptan hakkına zarar gelen kişi, ödediği bedeli ispat şartıyla sözleşmeyi fesih, konutun iadesi şartıyla ayıpsızı ile değişimi, bedelden ayıp oranında indirim, ayıbın ücretsiz şekilde giderilmesi (tamiri) haklarına sahip olacaktır. Tüketici Mahkemeleri bu yaptırımlara karar verecek olan merciidir.

Ancak hukukta haklı olanın her zaman korunmadığı açıktır. Nitekim hak kaybına yol açan sürelerin geçmesi, etkili şekilde savunulmama, emsal olaylardan yararlanmama, delillerin ortaya konulmaması gibi nedenlerle haklı da olunsa hak kaybına uğranılabilmektedir. Dolayısıyla tüketici hakları konusunda uzman ekibimiz ile iletişime geçmeniz, hakkınızın korunması için önem arz edecektir.